Efenim merhabalar. Uzun süreden beri herhangi bir yazı yazamıyordum. Ben de dedim ki: “Kalk ve bir şeylere el at” Ve bu yazıyı yazma gücünü kendimde buldum 😀
Bu güzel fotoğraftan da anlaşılacağı üzere ben yayladayım ve sizlere güzel güzel fotoğraflar çektim. Burada hava bir hayli soğuk-Allah Allah ciddi olamazsın :D- ve tam blogla ilgilenmelik bir ortamı var. Şu bulunduğum yer başlığın adıyla müsemma olan Pozantı- Akçatekir. Burası olağanüstü güzelliği ile göz kamaştırıyor. Doğası gördüğünüz üzere harika, yemyeşil. Bugün sizlere bu güzel yerden birazcıkta olsa bahsedeceğim.
>>> Şimdi gel gelelim burada neler var sevgili dostlar?
Burada derken öncelikle sadece Akçatekir’den bahsetmiyorum haberiniz ola. Yani Pozantı ve Akçatekir birlikte önünüze gelecek. Burada inanılmaz bir doğa var en başta. Zaten buraya gelenler ve buradan yayla evi alanlar ya emekli ya da artık orta yaş sınırını geçmiş ailesiyle sıcağı terk etme çabasında olan muhterem insanlar ^_^. Hemen resimli okuma kitabı tadında bir fotoğraf daha sizlere merhaba desin o zaman. Bu fotoğrafı Akçatekir’in tam karşı dağında olan Bürücek Yaylası’nda çektim. Hem lafı da geçmişken oradan da bahsedeceğim.
Evet bu fotoğrafta gördüğünüz de Akçatekir Yaylası oluyor. Ha bir de burada sadece ev sahibi olanlar kalmıyor. Bir çok kiralık ve satılık evler de mevcut. Öyle çok çok ucuz olmasalar da 150, 160’dan başlıyor fiyatları(satılık olanların). Henüz kiralara girişemedim 😀
Şimdide size Bürücek Yaylası’nda gördüğüm çok eski bir ceviz ağacının fotoğrafını takdim ediyorum dostlar. Ağacın ne olduğunu fotoğrafın altında görebilirsiniz zaten.
Bu yaşlı ve tarihi ağacın özellikleri şunlar;
Adı: Anıt Ağacı(Çatal Ceviz)
Boyu: 32 m.
Çevresi: 5 mt.
Çapı: 165 cm.
Pozantı’daki 3 Anıt Ağacı’ndan birisi(ymiş) bu ağaç. Maşallahı var zaten. Hemen başka bir yere geçiyoruz o zaman…
Geldikkkkkk… Buranın adı “ŞEKERPINARI”. Mükemmel doğal kaynak suyu ile meşhur bu yere yolu düşen herkesin uğraması kesin tavsiyemdir. Hemen fotoğraflarını huzurunuza seriyorum o vakit 🙂
Manzara seyrederken tepenizden bir anda böyle tren geçebiliyor. Bu da çok güzel bir şey ki özellikle boş bir anınıza geldiğini düşünürsek yerdeki titreşimlerle anlık korkunuz mükemmel 🙂 Hemen bu güzel köprüyü daha farklı bir açıdan görelim o vakit.
İşte Şekerpınarı dediğim yer böyle harikulade bir yer. Burası aslında bir tesis ama bilinenin aksine öyle otobüsler falan yok. Genelde aileler geliyor oturup yemek yiyorlar bu manzarada. Tabi burası manzaranın arka kısmı. Bir de ön tarafları vardı fakat orası daha çok restaurant tipi bir yer olduğu için fotoğraflamadım. Evet sevgili dostlar buradan sonra yola çıktık ve tekrar Akçatekir’e dönerken yolda size eşlik eden Toros Dağları’ndan bir fotoğraf da sizlere promosyon olarak geliyor 😀
Veeee…. Gelelim yiyecek tavsiyelerine.
>>> Peki buralarda ne yesek?
Sevgili dostlar, burada hatta özellikle Akçatekir’de sucuk, pirzola ve balık yemeden gitmeyin. Çok güzel sucuk, pirzola ve balık yapan restaurantlar var. Zaten buradaki kasaplarda da bu sucuktan bulmanız mümkün. Gerçekten çok lezzetli.
Yemenizi tavsiye ettiğim bir şey de Dikenli incir; Hint inciri, Frenk inciri, Mısır inciri, Babutsa, Kilis inciri, Pabuç inciri, Kaynanadili, Kürek Yemişi gibi yöresel isimlerle de anılan dikenli incir tam bir şifa kaynağı. Kaktüs üzerinde yetişiyor bu meyve. Toplanması da oldukça güç. Şafak vakti üzerinde çiğ varken eldivenlerle topluyorlar. Yabani bir meyve olmasıyla birlikte yetiştiği yerler; Adana, Mersin, Ege ve Akdeniz. Hemen fotoğraflarına da şöyle bir göz atalım madem.
Bu yukarıda ki soyulmuş hali. Bir de kabuklu haline ve kaktüs üzerindeki haline de bakalım.
Hasılı böyle de bir meyve. Doya doya yiyin çok faydalı(ymış) 🙂 :).
Bu gezinin de sonuna geldik. Buralara gelmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Hepinize benden sizlere selamlar, sevgiler, saygılar, hürmetler. Esen kalın dostlar. ^–^
HER HAKKI SAKLIDIR.
S. Hakan ÖZTÜRK
S. Hakan ÖZTÜRK 